Ameliyatsız Meme Başı Çöküklüğü Tedavisi
Meme başının çökük olması durumunda kişilerin mutlaka cerrahi yönteme başvurmaları lazımdır. Çoğu kişi tarafından emzirme yoluyla çöküklüğün giderileceğine inanılmaktadır. Bu durum oldukça nadir bir şekilde görülmektedir. Emme sırasında başlangıçta zorlanmakta olan bebek zamanla süt kanalını uzatabilmektedir. Bu durumun sıklıkla gerçekleşmesi sonucunda ise çökük olan meme başının uzaması olasıdır. Ancak bu durumun her emziren kadında aynı şekilde sonuçlanmadığı unutulmamalıdır. Bu nedenle kişilerin kesin ve kalıcı bir sonuca ulaşmaları için cerrahi yönteme başvurmaları tavsiye edilir.
Ameliyat Öncesinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Meme başı çöküklüğüne sahip olan kişilerde ilk olarak bu durumun herhangi bir hastalık sebebiyle görülüp görülmediği tespit edilmelidir. Bu durumun bazı hastalarda enfeksiyon ve kanser sonucunda görülebildiği bilinmektedir. Herhangi bir hastalıktan kaynaklanan meme başı çöküklüğünde ilk olarak hastalığın tedavisinin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Tüm ameliyatlarda olduğu gibi meme başı çöküklüğü ameliyatında da kişilerin sigara kullanımı bırakmaları tavsiye edilmektedir. Sigara kullanımı yaraların geç iyileşmesine yol açmaktadır. Ameliyat öncesinde kişiler, kullandıkları herhangi bir ilaç varsa mutlaka ameliyatı gerçekleştirecek doktora bildirmelidirler. Bununla birlikte kişilerin varsa daha önce geçirdikleri operasyonlar da doktor ile paylaşılmalıdır. Ameliyat öncesinde kişiler beklentilerini mutlaka doktorla paylaşmalı, ameliyatın riskleri hakkında bilgi almalıdırlar.
Meme başı çöküklüğü neden görülür?
Meme başının bir kısmının veya tamamının içe dönük olması sonucunda ortaya çıkan meme başı çöküklüğü, tıbbi literatürde meme başı inversiyonu olarak da geçebilmektedir. Kız çocuklarında meme gelişimi ergenlik döneminde başlamaktadır. Bu esnada süt kanallarının kısa kalması durumu ise meme başı çöküklüğüne yol açmaktadır. Bu durum sanılanın aksine genetik problemler arasında yer almamaktadır. Tamamen meme gelişimi sırasında tüm kız çocuklarında görülebilme ihtimali olan bir durumdur. Meme başı çöküklüğü, sonradan görülmesi mümkün olan ve herhangi bir travma veya darbe sonucunda ortaya çıkan durumlar arasında yer almamaktadır.
Çöküklük Hangi Seviyelerde Görülür?
Meme başı çöküklüğü dereceleri üç seviyede ele alınabilmektedir;
- Hafif seviyede çöküklük: Meme başı çöküklüğünün hafif seviyede görülen kişilerde, meme başına uygulanan masaj veya baskı, ucun dışarı çıkması için yeterli olacaktır. Bu kişilerde meme ucunun kendiliğinden ortaya çıkması durumu oldukça kolay bir şekilde gerçekleştirilebilmektedir. Bu nedenle kişiler, emzirme sorunu yaşamamaktadırlar.
- Orta seviyede çöküklük: Meme başı çöküklüğüne sahip olan kadınların çoğunda orta seviyede çöküklük görüldüğü bilinmektedir. Hafif zorlama ile meme ucunun ortaya çıktığı durumlarda, orta seviyede çöküklüğün mevcut olduğu söylenebilmektedir. Meme ucu çevresine yapılan baskı sonucunda meme ucu dışarı çıkar fakat kalıcı bir sonuç elde edilemez. Bu nedenle kişiler, sıklıkla cerrahi operasyona başvurarak kalıcı ve başarılı bir sonuç elde etmektedirler.
- İleri seviyede çöküklük: Herhangi bir baskı veya masajla meme ucunun neredeyse hiç dışarı çıkarılamadığı durumlarda, kişilerin ileri seviyede çöküklüğe sahip olduğu söylenebilmektedir. Bu kişilerin süt kanallarının işlevini tamamen yitirmiş olması sebebiyle emzirebilmesi mümkün olmamaktadır. Kişilerin, mutlaka cerrahi operasyona başvurmaları gerekmektedir.
Operasyonun Riskleri Nelerdir?
Her cerrahi operasyonda olduğu gibi meme başı ameliyatında da birtakım risklerin mevcut olduğu unutulmamalıdır. Hastanın doktor tarafından muayene edilmesi ve ameliyata uygunluğuna karar verilmesinin ardından, bu riskler hastaya açıklanacaktır. Meme başı ameliyatının riskleri arasında; memede geçici his kaybının görülmesi, süt kanallarının zedelenmesi gibi durumlar yer almaktadır. Bu riskler ameliyatın bir uzman tarafından tam donanımlı sağlık kuruluşunda gerçekleştirilmesi sonucunda oldukça nadir bir şekilde görülmektedir. Fakat yine de hastanın bu doğrultuda bilgi sahibi olması gerekmektedir. Doğrudan süt kanallarına uygulanan ameliyatta süt kanallarının zedelenmesi durumu doğabileceği için hamile kalmayı planlayan kadınlara doğum ve emzirme sürecinin ardından ameliyatın gerçekleştirilmesi tavsiye edilmektedir. Fakat kişiler, emzirmede kolaylık sağlaması sebebiyle sıklıkla hamilelik öncesinde ameliyat olmayı tercih etmektedirler. Bu durum tamamen hastanın tercihine bağlıdır. Nadiren de olsa görülebilecek risklerin bilincinde olan hastaya ameliyatın uygulanmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.
Meme başında hissizlik görülmesi durumu doğrudan kişinin metabolizması ve vücut yapısı ile ilgilidir. Bu durum oldukça nadir bir şekilde görülebilmekle birlikte, kişinin yaşantısını neredeyse hiç etkilememektedir. Geçici olması sebebiyle kişilerin endişelenmelerine veya herhangi bir tedavi yöntemine başvurmalarına gerek olmamaktadır. Meme başı hissizliği oldukça nadir görülmekle birlikte bazı durumlarda kalıcı bir şekilde ortaya çıkabilmektedir. Fakat ameliyatın alanında uzman doktor tarafından gerçekleştiriliyor olması bu riskin neredeyse hiç görülmemesini sağlayacaktır.
Operasyon Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
Yaklaşık yarım saat gibi kısa bir sürede gerçekleştirilen bu ameliyat sonrasında herhangi bir sorun yaşanmaması için kişilerin dikkat etmesi gereken birtakım unsurlar bulunmaktadır. Ortalama bir hafta iyileşme süreci olan ameliyat sonrasında kişilerin dikkat etmesi gereken unsurlar başlıca şu şekilde sıralanabilmektedir;
- Hasta ameliyatından ardından ilk ay güç gerektiren fiziksel aktivitelerden kaçınmalıdır.
- Özellikle meme ucunun hijyenik tutulması gerekmektedir.
- Ameliyat sonrası görülebilecek izler kalıcı olmayacağı için kişinin doktora danışmadan herhangi bir ilaç veya krem kullanmaktan kaçınması gerekmektedir.
- Ameliyat sırasında uygulanacak dikişlerde kendiliğinden eriyen ipler kullanılacağı için kişinin dikiş aldırmasına gerek olmamaktadır. Fakat yine de kişi, ilk haftanın ardından uzman tarafından muayene edilmelidir. Muayene esnasında herhangi bir aksiliğin mevcut olup olmadığı saptanacaktır.
- Ameliyattan bir hafta sonra kişinin gündelik yaşantısına dönmesi mümkündür. Fakat yine de kişinin göğüs bölgesine darbe almamaya dikkat etmesi gerektiği unutulmamalıdır.
- Ameliyat sonrasında doktor tarafından önerildiği takdirde hastaların düzenli bir şekilde antibiyotik kullanmaları gerekebilmektedir. Bu ilaçlar, gerekli görüldüğü takdirde kesinlikle ihmal edilmemelidir.