Beslenme şekillerinin ve tüketilen gıdaların hem davranışlar hem de ruh hali üzerinde etkili olduğu, beslenme ve psikoloji arasında derin ilişki olduğu yapılan çalışmalar ile ortaya konulmuştur. Yine yapılan araştırmalara göre beslenme şekillerinin psikolojik rahatsızlıkların tedavisine katkı sağlayabileceği de bilinmektedir. Her ne kadar psikolojik sorunların en temel nedeni beslenme alışkanlıkları olmasa da, beslenme ve psikoloji arasındaki ilişkinin anlaşılması, bu sorunların çözümüne katkı sağlanması açısından önemlidir.
Beslenmenin psikolojik rahatsızlık üzerinde önemli koruma sağladığı pek çok çalışma ile ortaya konmuş, beslenme ve psikoloji arasındaki ilişki kanıtlanmıştır. Nitekim beslenme düzeninde yapılacak olan küçük değişiklikler ruh sağlığı üzerinde olumlu etkiler yaratabilir. Bunun için de beslenme ve psikoloji arasındaki ilişkinin anlanması, hangi besinlerin psikolojiye ne şekilde etki ettiği öğrenilmelidir. Peki beslenme ve psikoloji arasındaki ilişki nedir, beslenme ve psikoloji birbirini ne şekilde tamamlar?
Yapılan çalışmalar beslenmenin vücuttaki metabolik enerji gereksinimleri üzerinde etkili olduğunu, bu yüzden beyin fonksiyonlarını doğrudan etkilediğini gösterir. Nitekim beslenme ve psikoloji arasındaki ilişkinin bir başka sonucu kişilerin kendilerini hem ruhsal olarak hem de fiziksel olarak daha iyi hissetmesidir. Bir diğer önemli konu ise kişinin psikolojisinin ya da ruh halinin beslenme alışkanlıklarını etkilemesi ve kişinin yiyeceği şeylere karar vermesinde son derece etkili olduğudur. Beslenme ve psikoloji arasında böylesine bir bağlantı olmasının en temel nedenlerinden biri de beyin ve bağırsak arasındaki sinyallerdir.
Kişiler eğer belirli besinleri yeteri kadar almazsa bilişsel fonksiyonlarda zayıflama görülebilir. Bu da kişilerin depresif ruh haline sahip olmasına ya da saldırgan davranışlar sergilemesine neden olur. Eğer sizin de beslenme ve psikoloji arasındaki ilişkiye dair merak ettikleriniz varsa ya da beslenme ve psikoloji arasındaki dengeyi kurmak için bir program uygulamak isterseniz, hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz.
İnsanın zor ya da stresli anlarında beslenme alışkanlıklarının değişmesi normal karşılanır. Nitekim beslenme ve psikoloji arasındaki ilişki her insanda farklılık gösterebilir. Örneğin bazı insanlar stresli, öfkeli ya da mutsuz zamanlarında daha fazla yeme eğilimindeyken, bazıları ise iştah kaybı yaşayarak daha az yeme eğiliminde olur. Bazı insanlar ise aşırı yeme olarak da nitelenebilecek duygusal yeme durumuna geçiş yapabilir ve fast-food tarzı beslenmeye yönelebilir. Böyle bir durum her ne kadar ruhsal olarak rahatlama sağlasa da, aslında tamamen geçici bir durumdur. Ayrıca uzun vadede hem ruhsal olarak hem de fiziksel olarak olumsuz sonuçları olabilir.
Yeme davranışında meydana gelen değişiklikler kişiden kişiye farklılık gösterir. Bunun diğer nedeni de herkesin günlük besin ihtiyaçlarının farklı olmasıdır. Bu yüzden öncelikle gerekli tetkiklerin yapılması, beslenme ve psikoloji arasındaki dengenin sağlanması adına beslenme programının bu tetkiklere göre belirlenmesi gerekir. Bununla birlikte beslenme alışkanlıklarınızda yapacağınız küçük değişikliklerin ruhsal sağlığınız üzerinde önemli etkileri olabilir. Bu yüzden ruhsal olarak değişimler yaşadığınız dönemlerde beslenme alışkanlıklarınızı gözden geçirmeyi unutmamalısınız!
Eğer duygusal yeme süreci içine girdiyseniz, muhtemelen tükettiğiniz her şeyi farkında olmadan tüketiyorsunuz demektir. Bu yüzden duygusal yemenin önlenmesi adına öncelikle bir farkındalık yaratılması gerekir. Dilerseniz bir liste tutabilir ve günlük olarak yediğiniz her şeyin bir listesini yapabilirsiniz. Bu süreçte listenizde sağlıksız besinler bulunuyorsa, bu besinleri gün içinde sağlıklı besinler ile değiştirmeyi deneyebilirsiniz. Ayrıca eve sağlıksız besinler almanın beslenme psikolojisi üzerinde olumsuz etkileri bulunur. Bu yüzden alışveriş sırasında mümkün olduğunca sağlıksız besinlerden uzak durmanız önerilir.
Beslenme ve psikoloji arasındaki dengeyi kurmak, duygusal yeme alışkanlığının öne geçmek için uygulayabileceğiniz diğer yöntemler ise şunlar:
Sonuç olarak beslenme ve psikoloji arasındaki dengenin kurulması için herkesin uyması gereken bazı kurallar bulunur. Bu kurallara uyduğunuz ve yeme alışkanlıklarını buna göre düzenlediğiniz sürece beslenme ve psikoloji arasındaki dengeyi kurabilirsiniz.
İnsanın yalnızca fiziksel açıdan değil, aynı zamanda ruhsal olarak da sağlıklı olması, hem sosyal yaşam açısından hem de iş hayatı açısından son derece önemlidir. Bunun en önemli koşullarından biri de şüphesiz ki yeterli ve dengeli beslenmektir. Bu da yaşam kalitesinin yükselmesine yardımcı olur. Fakat hayattaki psikolojik sorunlar zaman içerisinde çeşitli beslenme sorunlarına neden olabilir. Bu sorunların başında da duygusal yeme gelir. Duygusal yeme ise aşırı yeme eğilimini gösterir. Bu dönemde, normalde sağlık nedeniyle daha az tercih edilen yiyecekler, sağlık konusunu bir kenara bırakarak daha fazla tüketilebilir. Bu da fiziksel açlıktan değil, oluşan duygusal boşluktan kaynaklanır.
Hem kadınlarda hem de erkeklerde beslenme ve psikoloji arasındaki dengeyi bozan şey bazen bir ayrılık, birini kaybetmek, ekonomik sorunlar ya da aldatılmak gibi çok sayıda duygu olabilir. İşte bu noktada insanların beslenme ve psikoloji arasındaki dengeyi kaybetmesi ile aşırı yeme kendini gösterir. Fakat oluşan duygusal boşluk yemeklerle doldurulamaz. Hatta tam tersi, bu durum obezite ya da farklı sağlık sorunları gibi problemleri beraberinde getirir. Yani böyle bir durumda hem ruhsal hem de fiziksel olarak kendinize zarar verirsiniz.
Eğer beslenme şekillerini Batı tipi beslenme ve Akdeniz tipi beslenme olmak üzere iki farklı kategori olduğu düşünülürse, Akdeniz tipi beslenmenin yaşanabilecek muhtemel psikolojik sorunlar üzerinde daha koruyucu bir etkisi olduğu söylenebilir. Fast-food tarzı gıdalar, yağlı ve kızarmış yiyecekler ya da asitli ve şekerli gıdalar Batı tipi beslenme içerisinde bulunur. Bu tip beslenmenin demans ya da bunama gibi fiziksel sonuçlarının yanı sıra, depresyon gibi psikolojik sonuçları da olabilir. Fakat Akdeniz tipi beslenme göz önünde bulundurulduğunda böyle bir durum söz konusu değildir.
Deniz ürünleri, zeytinyağı gibi sağlıklı yağlar, kabuklu kuruyemişler, taze sebze ve meyveler Akdeniz mutfağının temelini oluşturur. Bu besinler aynı zamanda sağlıklı beslenmenin önemli bileşenleridir. Bu tarz bir beslenmenin sağlık ile ilgili olarak çok daha olumlu sonuçları bulunur. Ayrıca omega 3 de dahil olmak üzere çok sayıda vitamin ve mineral içerir. Bu da beslenme ve psikoloji arasındaki dengenin korunmasını sağlar.
Sonuç olarak beslenme ve psikoloji arasında bir ilişki olduğu pek çok araştırma ile kanıtlanmıştır. Bu yüzden sizin de beslenme ve psikoloji dengesini korumak için buna yönelik bir beslenme programı oluşturmanız gerekir. Eğer siz de beslenme ve psikoloji hakkında bilgi almak, beslenme ve psikoloji dengesini uzman hekimler kontrolünde gerçekleştirmek isterseniz, hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz.
